İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu ve Türkiye’nin ekonomik durumu ve yeni yasal düzenlemeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını sürdürme planlarını ve ekonomik durumu eleştirerek, ülkenin çok ciddi bir ekonomik krize doğru sürüklendiğini söyledi.
“EKONOMİK FELAKET KAPIDA”
Dervişoğlu, Türkiye’nin ekonomik krizinin derinleştiğini belirterek, 2024 yılının sonunda yaklaşık 5 milyon kişinin kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyemeyeceğini ifade etti. Bu durumun, 20 milyondan fazla insanı etkileyerek, halkı büyük bir borç sarmalına soktuğunu söyledi. “Halk yaşam mücadelesi verirken, saray çevresi ise refah içinde yaşamaya devam ediyor” diyerek, hükümetin politikalarını eleştirdi ve halkın bu duruma son vermek için iktidara “güle güle” demesi gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde ekonomik felaketin kaçınılmaz olacağına dikkat çekti.
“OHAL BAĞIMLILIĞI SÜRÜYOR”
Dervişoğlu, hükümetin sürekli olarak olağanüstü hal (OHAL) yetkilerini genişletmeye çalıştığını belirtti. Son yapılan Devlet Denetleme Kurulu Kanunu’ndaki değişiklikle kayyım yetkilerinin artırıldığını ve yeni bir baskı yasası olan ‘Siber Güvenlik Yasası’ ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kurullara olağanüstü yetkiler verildiğini söyledi. Bu yasaların, iktidarın yargıyı devre dışı bırakarak her şeyi tek merkezden kontrol etme amacını taşıdığını savundu. Dervişoğlu, bu şekilde, devletin vatandaşların özel hayatlarına müdahale etme yetkisini daha da artırarak, toplumun her alanına baskı kurmayı hedeflediğini belirtti.
“ÖLENE KADAR SEÇİLMEYİ PLANLIYOR”
Dervişoğlu, Erdoğan’ın erken seçim taleplerine karşı olduğunu ve seçimlerin demokratik bir ortamda yapılacağına dair herhangi bir inancı olmadığını ifade etti. Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu, anayasa ve yasaları hiçe sayarak ölene kadar seçilmeyi planladığını söyledi. Dervişoğlu, muhalefete uyarıda bulunarak, bu süreçte kararlı ve güçlü bir duruş sergilemeleri gerektiğini, aksi takdirde Türkiye’nin demokratik süreçlerden tamamen kopabileceğini belirtti.