Göttingen Üniversitesi öncülüğündeki uluslararası bilim insanları ekibi, Türkiye’nin güneydoğusundan İran’ın kuzeybatısına kadar uzanan 1.500 kilometrelik devasa bir jeolojik yarık keşfetti. Uzmanlara göre bu oluşum, Tetis Okyanusu’ndan geriye kalan eski bir okyanusal levhanın parçalanması sonucu ortaya çıktı.
Zagros Dağları’nın Altında Levha Kopuyor
Almanya merkezli merkur.de’nin haberine göre, Zagros Dağları’nın altındaki okyanusal levha, kara kütlesini aşağı çekerek büyük bir çöküntü yaratıyor. Göttingen Üniversitesi’nden Dr. Renas Koshnaw, levhanın bölgeyi aşağı çekmeye devam ettiğini, ancak Türkiye yönünde hareketin yavaşladığını ve bunun levhanın koptuğunu gösterdiğini belirtti.
Bilim insanları, bu süreci “takvimden kopan bir yaprak” benzetmesiyle açıklıyor. Bu jeolojik hareketlilik sadece Türkiye’yi değil, İran ve Irak gibi komşu ülkeleri de doğrudan etkiliyor.
Deprem Riski Artıyor
Afrika, Arap ve Hint levhalarının Avrasya levhası ile çarpışması sonucu oluşan Zagros Dağları, aktif bir tektonik bölge olarak biliniyor. Bu bölgedeki süregelen levha hareketlerinin:
- Büyük depremleri tetikleyebileceği,
- Yeni maden yataklarının oluşumuna yol açabileceği ifade ediliyor.
Göttingen Üniversitesi’nden Prof. Jonas Kley, bu keşfin bölgedeki deprem risklerini daha doğru analiz edebilmek açısından kritik bir adım olduğunu vurguladı. Kley, “Dünya’nın kabuk yapısını anlamak, deprem risklerini önceden değerlendirmek için büyük önem taşıyor” dedi.
Bilim İnsanlarından Jeolojik Yarık hakkında Kritik Uyarılar
Yer bilimci Prof. Naci Görür, geçtiğimiz günlerde Bitlis-Zagros fay hattına dikkat çekerek, bu bölgenin büyük deprem riski taşıdığı konusunda uyarılarda bulundu. Diyarbakır’da düzenlenen “Deprem Dirençli Kentler” sempozyumunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu bölgelerde ciddi depremler yaşanabilir. Kentlerin deprem dirençli hale getirilmesi hayati önem taşıyor.”
Görür’ün açıklamaları, bölgedeki yapılaşma politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.
Doğal Kaynaklar ve Gelecekteki Araştırmalar
Bilim insanları, bu jeolojik hareketlerin yalnızca deprem riski ile değil, aynı zamanda maden aramaları ve doğal kaynak keşfi açısından da kritik bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin bu jeolojik süreçler nedeniyle gelecekte daha detaylı bilimsel araştırmalara konu olması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, bu yarığın incelenmesinin hem deprem tahminleri hem de yer altı kaynaklarının belirlenmesi açısından büyük fırsatlar sunabileceğine dikkat çekiyor.